“Türk'ün vazifesi, dünyada öncü ve örnekliktir.. ”
“Türk'ün vazifesi, dünyada öncü ve örnekliktir.. ”
Aylık eğitim kitapçığımızın 1. haftasını “YAPICI VE YIKICI TARAF” okuyarak sohbetimize başladık.
Zehra Kızımız (5 yaşında): “İçimden iyilik geçer, iyilik söylerim, Sadettin dedemi anlatırım, peygamber efendimizi (sav) anlatırım, Allah’ımızın isimlerini öğreniyorum.
Zeynep Kızımız (9 yaşında): “Bizim düşüncelerimiz vardır. Bunlar yapıcı ve yıkıcı taraf olarak ikiye ayrılır. Yapıcı taraf bütün değerlere sahiptir. Yani saygı, dürüstlük, sorumluluk gibi. Yıkıcı taraf ise; hiç yardım etmez yani bu değerlerin hiç biri yoktur. Yaşayışında yabancıların şarkıları, kıyafetleri, adetleri mevcuttur. Yapıcı ve yıkıcı taraf bu yüzden birbirine zıttır. Ben kendim yapıcı tarafın özelliklerini yaşıyorum. Mesela yapıcı tarafın özellikleri; onlar parti demez, kutlama derler ve doğum günü kutlamazlar. Bize sınıfın en iyi ve çalışkan iki arkadaşımı davet etmiştim. Bebeklerle oyun oynarken dedi ki, hadi partiye gidelim deyince ben onu düzelttim. Biz parti değil kutlama diyoruz, partiyi Yahudiler ve yabancı ülkeye mensup kişiler söyler dedim. Yıkıcı taraf ise böyle yapmaz. Özel günlerinde kutlama yaparlar. Mesela onlar için anneler günü belirlenen o bir gündür. Bizim için ise her gün anneler günüdür. Babalar günüde, öğretmenler günü de bizim için her gündür. Müslüman Türk cesurdur. Yapıcı taraf da cesurdur. Yıkıcı taraf kendini cesaretli gibi gösterir ama korkar. Bu da yalana girer, kendini farklı gösterir. Bizde akrabaları ziyaret etmek vardır. Babaannemizle, kayınvalidelerle iyi geçinme vardır. Yıkıcılarda bu yoktur. Bizim ilişkilerimize şaşırıyorlar. Nasıl böyle iyi geçiniyorsunuz diye. Bizim her şeyimiz yerinde, iyi anlaşıyoruz, iyi geçiniyoruz, ablalarımız var, dedemiz var. Çok iyiyiz, çok şükür…
Annemiz: “Ne güzel ifade ettin kızım. Biz fikirdaşlarımızla küsmeyiz, en zor anda hep yan yanayız. Ölüm anımızda, düğün anımızda gereken neyse yapılır. Düğün olur düğün sahibinden önce arkadaşlarımız her işi yapar. Bunu eğitimde gördük. Bu birlik ve beraberlik hangi teşkilatta var. Sen-ben değil, biz diyoruz… Hiçbir yerde yok böyle fikir ve beraberlik. Kıymetini bilmemiz lazım. Kararlı bir yapıcı taraf olmamız lazım. Eğer kararlı olmazsak arkadaşım üzülür, incinir, ne der, düşünceleri ile pısar tarafımızın adamı olamayız, eziliriz kullanılırız. Yıkıcı tarafın oyuncağı oluruz. Ama diğer tarafta kararlı bir yapıcı taraf olursak her yerde herkes bize uyar. Tıpkı arkadaşının sana uyduğu gibi. Arkadaşın bizde yabancı müzik dinlemek istediğinde sen “biz dinlemiyoruz o müzikleri ilahi açabilirsin” dedin ya o da ikinci kez ısrar etti. Sen yine aynı kararda olunca bu kez ilahi açmak istedi. Olay bu… Ölçümüzde, değerlerimizde kararlı olursak kullanılmayız. İşte o zaman Rabbim bizim önümüze her istediğimizi, her güzelliği serer…
Babamız: “Bu hafta aramızda yoktu.”
Asr suresi ile sohbetimizi tamamladık.
