“Türk'ün vazifesi, dünyada öncü ve örnekliktir.. ”
Duyurular

KENDİMİ ARAMAK

 

 

Dedikodu yapmayacağım, beğenimli yaşayacağım diye, on beş gün önce bir karar almıştım. Her sabah kahvaltıdan sonra, balkonda mutlaka bir keyif çayı içerim. Balkona oturur oturmaz içimde dedikodular, beğenimsizlikler depreşmeye başlar. Vay şu şöyle demiş, vay şu şöyle yapmış, böyle de olur mu ? vs. vs… Baktım ki her sabah aynı düşünceler. Ama, dedikodu yapmayacağım, beğenimli yaşayacağım diye aldığım karardan sonra farkettim balkondaki olumsuz düşüncelerimi. Anladım ki Allah (cc) elimden tuttu. Çünkü, oldum olası her keyif çayında aynı olumsuzluk rüzgârıyla sallanıyorum. Ama, bu denli ilk kez farkettim beğenimsizlik çukurunda olduğumu. On beş gün önce aldığım karardan sonra kafamın açıldığına şahit olmuştum. O an uyandım ama ne uyanış, ne şaşkınlık, neler neler. Eyvah dedim, ya ben nereye gidiyorum. Dıştan dedikoduyu azaltıyorum, beğenimli yaşamaya çalışıyorum ama….

 

İçim dedikodu ve beğenimsizlik dolu. İçimi beğenimle doldurmalıyım ki dilimden de onlar dökülsün. Çeşmeyi açmışım bekliyorum, temiz su geldi gelecek, geldi gelecek. İyi de, depo pis depo. Önce şu depoyu bir güzel temizle. Hemen başladım güzel düşünmeye. Evet hava puslu, soğuk, yağacak mı yağmayacak mı belli değil. Değil ama, yine de güzel görmek zorundayım. Vay beee dedim, hava ne kadar güzel. Bak kuşlar ne güzel uçuyorlar. Bugün hep güzelliklerle karşılaşacağım. Derkeeen, baktım içim açılmaya başladı. Daha düne kadar hava bildiğin çirkindi, kasvet yüklüydü. Ne oldu da aynı hava birden bire güzelleşti ?. Haa dedim, demek ki güzel düşünürsen her şeyi güzel görürsün. Aslında her şeyin güzel olduğunu görürsün. Aslında gördüğün her şeyin, kendi içinin olduğunu görürsün. İkinci gün, üçüncü gün, beşinci gün, onuncu gün yine aynı. Oturur oturmaz olumsuz düşünceler ama, her seferinde hemen güzel şeyler düşünmeye başlıyorum. On günü geçmişti, birde ne görsem…

 

Sabah baktım olumlu düşünmeye başlamışım. İşte hayatın anlamı, tadı. Çocuk gibi şenlendim. Her gün olumlu düşüncelerim artarak devam ediyor. Neşem artarak devam ediyor. Meğer olumlu düşüncelerle yaşamak ne kadar güzelmiş ne kadar. Neşelensinler diye arkadaşları arıyorum, bugünün çok güzel geçecek biliyorsun değil mi diyorum. Ya iyi de ne biliyorsun diye hayretle soruyorlar. Allah (cc) seni seviyor, etrafın hep güzelliklerle dolu diyorum. Baktığın zaman göreceksin. Arkadaş akşam hayretle anlatıyor, bugünüm varya gerçekten de, ne kadar güzel geçti. Yani, kalbini sabah neyle doldurursan, akşama kadar onları harcarsın. İşin güzel tarafı, iç dünyamız para gibi de değil, harcadıkça eksilmiyor, aksine çoğalıyor. Allah (cc) nün beni aslında ne kadar çok sevdiğini ancak yaşarken anlayabildim. Önüme ne fırsatlar çıkardığını ancak yaşarken görebildim. Bana bir adım gelene ben on adım giderim ayetine yaşarken inanabildim. Bugün işyerime ekipler geldi. Bakanlıktan ayrıca ekipler geldi. Hepsini güzelce ağırladım. Yemeklerimizi yedik, çaylarımızı içtik. Bunları güzelce yolcu ettim.

 

Bunlar gidince neşeyle yerime oturdum. Eee ne yaptım şimdi diye şöyle bir baktım. Baktım ki hiç dedikodu, beğenimsizlik yapmamışım. Yaşamak ne kadar güzelmiş. İnsan olduğunun farkına varmak ne kadar güzelmiş. İşin enteresan tarafı, beğenimsizlik adına o kadar fırsat çıktığında hemen fark edip, nefsimin inadına beğenimli konuşup, huzurla, kendime güvenle nefes almak ne kadar güzelmiş. Her şeyin müsebbibi olan Eğitimcim, her işin, her duruşun, her oluşun ne kadar güzelmiş. İyi ki varız, iyi ki İnsanlıkta yarız.

 

Selamlar.

 

ORTAK EĞİTİM PLANI

GÜVENİLİR ÇOCUK

KÜTÜPHANE

  • Tanıdığım Yönleriyle A.K.D
    Tanıdığım Yönleriyle A.K.D