Hangi açıdan bakarsak bakalım, hayatın temeli insandır. İnsanların hatrı sayılır bir bölümü bunu bilmedikleri için mazeretler içerisinde yaşarlar. Çoğu zaman sıkıntı, huzursuzluk, zihin karışıklığı, suçlama gibi hastalıklar bu zihniyetin belirtileridir.
Suçlayan ve şikayet eden kişi ise hep sorunların bir parçası olduğu için, mümkün değil çözüm üretemez. Çünkü kabahatli olan hep başkalarıdır.Hem çevrenize hem de muhatap olduğunuz kişilere bakarsanız bu tespiti çok rahat görebilirsiniz.
Bu aslında, içe dönük ve dışa dönük yaşayan insanların ayrımıdır. İnsan, küçüklüğünden beri kişilik eğitimi içerisinde büyümediği için, hayatın temeline bir başkasını veya geçici değerleri almak zorunda kalıyor. Bu da gayet normal bir durum. Biz de “İnsan Yüceliğini Gerçekleştirme Derneği” ve Eğitimcimiz ile karşılaşana kadar böyle olduğunu zannediyorduk.
Şimdi ise “Cidden eğitime girmiş isen karşına içten ve dıştan bir sürü terslikler, aksilikler çıkabilir. Bunun sebebini dışta değil, başkalarında değil; kendi sahipliğini, kendi insanlığını arayamadığında ara ve bu temel ilkeyi bir an olsun unutma…” ilkesini öğrenip uygulayarak hayatımızdaki şikayetleri neredeyse bitirme noktasına geldik.
Bir terslikle karşılaştığımızda veya başka bir arkadaşımızla, yakınımızla problem yaşadığımızda hemen karşıya bir şeyler söylemek ve muhatabı suçlamak yerine “Biz nerede hata yaptık?” diye kendimize soruyoruz. Böylece duyumsal alemde insanlarla sorun yaşamaktan da kurtuluyoruz.
Aslında hayatın temelini yakalayabilmek için insanın “Sahip” olarak yaratıldığına ve bu kaderden asla kurtulamayacağına inanmamız gerekiyor. Hayat içerisinde insan; yapan, eden, yıkan ve eylemleri gerçekleştiren bir özne konumunda yer alıyor.
Doğada tüm varlığa da yine Allah’ın (c.c.) insanı isim veriyor, gelişmeler insan eli ile ortaya çıkıyor. Demek ki insan sadece gövdesi değil; gövdesinin içinde yaşayan bir mana… Seçim her insanın kendi elinde, mutluluk ve huzur da insanın kendi elinde.
İnsan ya suçlayarak mutsuz bir şekilde yaşayacak ya da hayatın temelinin kendisi olduğunu anlayacak ve potansiyelinde var olan gücü açığa çıkararak mutlu, hür, gür ve özgür olarak yaşayacak. Son olarak kutsal kitabımızdan konu ile ilgili bir ayetin ufkumuzu genişleteceği inancındayım.
“Biz her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık.' (İsra Suresi, 13. Ayet)”