“Türk'ün vazifesi, dünyada öncü ve örnekliktir.. ”
Duyurular

Samimiyet ve Ciddiyetin Hayatımdaki Rolünü Keşfediyorum

 

Değer İnsanına;

 

Yeni haftamızda, yeniden ve ısrarla insanlık gereklerine sarılıp, gerçek insanlığımız üzerinde durmaya çalıştığım ama hep de üstüne basıp geçtiğimi yeni fark ettiğim “ciddiyet” kavramı üzerinde durma derdine düştüm. Ciddiyetin bu kadar hayati önem taşıdığını yeni anlamaya başladığımı gördüm sayenizde.

 

Kalbimde çakılı değerler olan “madde, makam, şan ve şöhret” konusunda bir an olsun elimden bırakmadığım ciddiyetimi, kişilik, şahsiyet ve şeref alanında nasıl kullanacağım hakkında biraz dikkatimi toplayınca gördüm ki, ciddiyet benim insanlık yapımdaki karar, azim, gayret ve iddia güdümlerimi harekete geçirip, neticeye ulaştıracak en temel ve tek mekanizmaymış.

 

Ben de bundan sonra ustamın buyurduğu, “Hayat hep ufakların içindedir” sözünü hedef alarak, ciddiyetimi en ufak olumlarla harekete geçirme çabasına düştüm.

 

Hangi konuda olursa olsun, çok küçük karar alıp, hemen neticesini de dikkate alarak, ciddiyetimi devreye sokabilirsem fayda bulmaya başladığımı tespit ediyorum. Ciddiyetsiz her türlü tavır, hareket, kişi ve olumlardan kaçınarak, her anımı kendime çok büyük saygı ve şahsiyet getireceğine inandığım ciddiyet kavramıyla doldurma derdine düştüm şimdilerde.

 

Bir yandan ciddiyetle yaşama çabasındayken, bir yandan da takdir ve tespitlerimle bu uygulamalarımdan alacağım neticelerin getirileri üzerinde durmaya çalışıyorum.

 

Ustam bu hafta buyurdu ki: “Bu yolda yürüyorsan, gerekleri yerine getireceksin. Gerekleri yapmadan bu yolda başarı beklemek, ancak bir hayal ve zan olur. Kararsız, isteksiz, azimsiz adama hiç kimse bir şey yapamaz.” Ben de şimdi kendi hayatımda hangi gerekleri yapıyorum, hangilerinden kaçıyorum, öncelikle bunları tespit altına almaya çalışıyorum.

 

Bunun yanında en ufak gerekliyi yapmaktan en çok güç bulunacağı da hedefleyerek, her gerekliyi fark ettiğim anda uygulama derdine düştüm. Gördüm ki bu hayatın bütünlemesi diye bir şey yok. Hemen ne fark ettiysem harekete geçip, neticeye kavuşturmak zorundayım. Yoksa hayat gözümün önünden akıp gidiyor ve ben sayıklamaya devam ediyorum.

 

Bu hafta üzerinde durduğum ikinci başlık ise  “Samimiyet (Özdenlik)” kavramı oldu. Ciddiyetle çok sıkı ilişkisini yeni fark ettiğim samimiyet kavramı da benim için ciddi anlamda bir harekete geçme vesilesi oldu. Çünkü kendi hayatımda fark ettiğim bazı yanlış şeylerin, çoğunlukla beni sarstığı oluyordu.

 

Bunlardan kurtulmanın öncelikle ciddi bir samimiyet gerektirdiğini yeni yeni fark etmeye başladım. Mademki bunlardan kurtulup, iyi, güzel ve doğru olan şeylerle yaşamak istiyorum, öncelikle samimiyetimi kendime ispat etmem lazım olduğunu gördüm.

 

Çünkü günlük hayatta, beni sıkıntıya sokan şeylerde kimse bana dışarıdan bir şey demiyor. Beni hep eleştiren, yargılayan, beğenmeyen, sevgimden ayıran yine benim. Hani ustam der ya her zaman “ Bana ne oluyorsa, yine benden oluyor bana.” Demek ki bir ben var ve o benin içinde ayrı şeylerden tatmin arayan, ayrı şeylerden mutlu olan, ayrı şeylerin adına yaşayan, başka bir ben daha var.

 

Bu arada bizim işimiz de bu iki beni barıştırıp, kaynaştırmak. Ancak bu barışmaya bir aracı lazım. Bu kadar küskünlüğün, bu kadar kendinden uzak yaşamanın hesabını verebilmem için araya bir ahbap girmesi lazım ki gerçek huzur ve barış sağlansın, diye düşünüyorum.

 

Dönelim yaşantımdaki pratik gerekler dünyasına. Olmam gerekenler üzerinde dururken, hâlihazırdaki durumumu da gözden geçirmeden yürümek bana bir şey kazandırmıyor. Takdirkârlık okulunda en çok üzerinde durduğumuz ilke “güzeli yaşat, kötüyü unut” olarak karşımıza çıkıyor.

 

Bu ilkeden hareketle bu hafta ne gibi güzellikler yakaladım onları şöyle bir değerlendireyim derken, en çok dikkatimi çeken şeyin madde ve desinler (toplum baskısı) başlıklarındaki tespitlerimdi. Maddeye olan katı inancımın beni birçok noktada söylediğimin dışında yaşamaya mecbur ettiğini tespit ettim.

 

Bu konuda artık daha dikkatli olmaya çalışıyorum. Toplum baskısının ise birçok noktada farklı kılıklara bürünerek beni etkisi altında tutma gayretini devam ettirdiğini fark ettim ustam sayesinde. Bu konuda da toplumu değil, ustamı ve içinde bulunduğum eğitimin ilkelerini ön planda tutma gayretindeyim.

 

Ayrıca bu hafta yakaladığım en önemli tespit ısrarla yolumuza devam etmemizdeki ehemmiyetti. Zamanında benim için karlı dağ olan birçok şeyin, bugün hiç etkisi kalmadığını yeni yeni görmeye başladım. Demek ki döne döne okuyup, bitirip, tekrar baştan hatim yapmak bu kadar önemli bir ilkeymiş.

 

Bizlere öğretme çabasında olduğunuz her harf için ayrı ayrı teşekkür eder, takdirkâr bir insan olma kararımla ellerinizden öperim. 


ORTAK EĞİTİM PLANI

GÜVENİLİR ÇOCUK

KÜTÜPHANE

  • Tanıdığım Yönleriyle A.K.D
    Tanıdığım Yönleriyle A.K.D