TAVSİYE EDİYORUM

İnsan olarak hepimiz bir toplumun içerisinde yaşıyoruz. Gün içerisinde de pek çok şeyle karşılaşıyoruz, pek çok tercihte bulunuyoruz. Bunların neticesinde de kimi zaman mutlu ve memnun olarak ayrılırken kimi zaman da canımızın sıkıldığını fark ediyoruz.

Bu konuda bilinçlenmemiz gerekiyor. Hangi tercihler bizi sıkarken hangi seçimler bizi ferahlatıyor? Bilelim ki, sıkıntılara düşeceğimiz tercihleri seçmeyelim ve hayatımız baştanbaşa güllük gülistanlık olsun. 

Gün içerisinde insanlarla çeşitli alanlarda etkileşimlerimiz oluyor. Örneğin alışveriş yapıyoruz. Öyle gelişigüzel yaşadığımız zaman çoğu yerde aldandığımızı görüyoruz. Burada bizim yardımımıza Peygamber Efendimizin üç yere sormadan almayın ölçüsü yetişiyor.

Bundan birkaç hafta önceye kadar sadece miktar olarak pahalı olan alışverişler için detaylı bir araştırma yapıyorduk, küçük şeyleri ise çok önemsemiyorduk. Burada ne kadar yanıldığımızı fark ettik. İnsan bir ayda kaç defa yüksek meblalı alışveriş yapar?

Bazen bir bazen de olmaz; oysa küçük meblalı alışverişleri her gün yapıyoruz. İki haftadır dikkat ediyorum ve çok fazla tasarruf edebildiğimizi gördüm. Buradan şunu anladım: Efendimizin her tavsiyesi kesinlikle bizim yararımız içindir ama ben alır uygularsam, uygulamadan fark edemiyoruz.

Demek ki tavsiyeler uygulanarak bilince giriliyor. İnsan kârını görünce de uygulamalar kolaylaşıyor. Uygulanmayan bilgi sadece lafta kalıyor ve bir işe yaramıyor. “Ben dünyanın en iyi yemeklerinin tarifini biliyorum” Çok güzel, hiç yemek yapmıyorsan o tariflerin sana ne yararı olabilir? Bildiklerimizi uygulamayı ve alışveriş yaparken en az üç yerden fiyat almayı herkese tavsiye ediyorum.

İnsan ya geçici değerler için ya da gerçek değerler için yaşıyor. Bu kesin, bunun aksini kimseiddia edemez. Ancak dikkat etmemiz gereken yer geçici değerler adına yaşarsak ne oluyor, gerçek değerler adına yaşarsa neler oluyor?

Bir kere aradaki en temel fark; insan gerçek değerleri tercih ettiği zaman kendi kendini alkışlıyor ve kendine saygı duyuyor. Geçici değerlerde böyle bir şey mümkün değil. Geçenlerde kombimiz arızalandı. Biz de bir servis çağırdık.

Adam arızayı tespit etti ve tamir için hazırlık yapıyordu. O sırada ev sahibini aradım ve durumu bildirdim. O da kombinin garantisi olduğunu söyledi. Ayrıca başka bir firma devreye girerse garantinin ortadan kalkacağını söyledi. Bende doğruca olan biteni anlattım. Sonrada orijinal servisi aradım.

Onlara da durumu anlattım. Garanti kapsamında bazı avantajlarımızı iptal ettiler. Baktık zahiren maddi kayıplar oluştu. Ancak anladık ki orada doğru sözlü olmakla kendi kendimizi iç dünyamızda yüceltmiş olduk. Bunun da kıymetini duymaya başladık.

Peki, bu nasıl oldu? Tabi ki İnsan Yüceliğini Gerçekleştirme Derneği’nde eğitimcimizin ve eğitim faaliyetlerimizin sayesinde oldu. Artık zarar da görsek, çıkarlarımız zarar da görse biz doğruyu söylüyoruz. Bu da bize gurur veriyor. Doğru sözlü olmayı herkese tavsiye ediyorum.

Bazen kitapçılarda karşılaşırız. Yemek yapmanın altın ilkeleri, sağlıklı yaşamanın püf noktaları ve daha pek çok şey için püf noktaları olan kitaplar… Bunların hepsinin hayatımızın çeşitli alanlarında bizlere kolaylık sağladığını görüyoruz.

Bunlarla beraber hayatımızda daha önemli sayılabilecek akıl almanın, tecrübelerden istifade etmenin ne kadar önemli olduğunu tespit ettim. İnsanın kendinden daha tecrübeli birine gidip danışması, aldığı tavsiyeyi uygulaması yine kendi yararına oluyor.

Her şeyden anlamak zorunda değiliz ama hayat içerisinde böyle kritik yerleri yakaladıktan sonra, her şeyden istifade etmek de bizim elimizde oluyor. Uygulamak ve müspet sonuçlar almak kaydıyla akıl almayı herkese tavsiye ediyorum.