“Türk'ün vazifesi, dünyada öncü ve örnekliktir.. ”
Duyurular

Cennete Kavuştuğumuz An

Bu haftaki  grup toplantımızın ödevi “ Sizce cennete giden yollar nerelerdir?” konusu üzerineydi. Ödev o kadar hoşuma gitti ki hep birlikte paylaşmak istedim.

Cennetin güzelliğini anlatmak kolayda cennete nasıl gireceğimizi kavramak daha önemli meselemiz olsa gerek.

 


Şöyle bir düşündüm kendi kendime…

 


Genç kız iken ana babaya itaat öğretildi bize. Ana-baba hakkına riya at eden cenneti hak eder diye. Sonra evlendik. Eşe tabi olma, saygıda kusur etmeyip hoşnutluğunu kazanma cenneti garantiliyor diye çaba sarf ettik.  Daha sonra çocuklarımız oldu. Onlara en iyi anne olabilmek ümidi ile “ cennet anaların ayağı altındadır” müjdesine nail olmaya çalıştık.

 

Bu arada dünyanın en gerçekçi fikir sistemiyle tanışmanın verdiği kafa açıklığıyla, cenneti ötelerde değil içinde bulunduğumuz anda yakalamaya başladık.


Ve gördük ki…

 


Sabah erkenden sevgi ile, dualarla ev halkını gönderip, yine aynı ferah yürekle onları karşılamanın, anlayışın, hoş görünün yolu cennete götürüyor.

 

Tüm sorumluluklarımın bilincinde; anne, eş, evlat, komşu, arkadaş, meslektaş, hangi konumdaysam gereklileri yapıp, yalnızca cennetin sahibi hariç, hiç kimseden bir şey beklememenin yolu cennete götürüyor.
Hayatta cereyan eden hiçbir şeye yorum yapıp “ neden, niçin, nasıl olur?” demeden “suphanallah!” diyerek her şeyi yerinde kabul etmek, hayal, meçhul, zan bataklığına kaymadan “Çok Şükür” diyebilmek cennete götürüyor.

 


Sabır, metanet, kanaat, şefkat, cömertlik, fedakârlık, afufkarlık, doğruluk, kısacası insanlık vasıflarını yaşadığım her an cenneti bu dünyada yaşıyorum. 

 


Her daim varlığına şükrettiğim ustamın sayesinde tespit ettiğim bir gerçek  var ki oda; insan içinde bulunduğu anı geçmiş ve geleceğe gitmeden en iyi şekilde hakkını vererek değerlendirdi mi, ahrete gitmeden cenneti burada garantiledi demektir.

 


Ötelerde bir şey aramanın lüzumu var mı bilmiyorum. İçinde bulunduğum anda kulluğumun gereği, ümmet olmanın bilinciyle hareket ettiğimde; iç dünyamda, vicdanımda yaşadığım özgürlük beni cennete götürüyor.

 

İlla cennete gitmek için burada sıkıntı çekmek, diş sıkmak, içten kabul etmeyip dıştan boyun eğmek gerçekçi bir yaklaşım değilmiş bunu anladık. Yaradanın bize garezi mi var? Sıkıntı ve acı çekmeye mi gönderdi bizi bu dünyaya? Burada nasıl yaşarsam orada da öyle haşrolacağım vesselam…

 


Öyleyse sevgi ile, ümit ile, gayret ile, inanç ile, dost ile yürüdüğümüz her an cennete kavuştuğumuz andır.
 

 

ORTAK EĞİTİM PLANI

GÜVENİLİR ÇOCUK

KÜTÜPHANE

  • Tanıdığım Yönleriyle A.K.D
    Tanıdığım Yönleriyle A.K.D