SEVDAKAR KÜMESİNİN HAFTALIK AİLE RAPORU
24-31 Mart 2022
4. Hafta
Konumuz: “Özden fikrinin mensubuyum derken ne kadar gerçekçiyiz?” aylık eğitim planımızın dördüncü haftasını okuyarak sohbetimize başladık.
Aybüke: Öğrenmek sadece yaşamak için gerçekten. Bildiğini yaşamadığın zaman kitapları yük olarak taşıyorsun. İlkelerimizi elimden geldiğince uygulamaya çalışıyorum. Öğretmenler odasına giriyorum, kimi kocasından şikâyetçi, kimi öğrencilerinden, kimi hayatından. Halimize şükredip olumlu konuşmaya, olumlu bakmaya gayret ediyorum. Öğrencilerime diyorum ki "Ben size kötü söz söylüyor muyum?” onlarda " Hayııır "diyorlar. O zaman siz de söylemeyin diyorum. Onlara kendim yaşayarak örnek olmaya çalışıyorum. Dedikodu yapmamaya, kötü zanda bulunmamaya çalışıyorum. Geçen bir velim bir konuda ısrarcı oldu. Baktım kızıyorum, hemen kendimi düzeltip dedim ki "ne yapıyorsun Aybüke iç dünyanı bir başkası için harap etme.”. Kafamı da kalbimi de düzeltip Peygamber Efendimiz nasıl davranmamı isterdi deyip ona göre davrandım. Yaşayış ilkelerinin hepsi bizim rahatımız için. Bu rahatlığa da ancak uygulayarak kavuşabiliyoruz.
Handan: Bu hafta dinlemek istiyorum…
Babamız: Fikre girmeden önce dedikodunun önemini bu denli duymuyorduk. Hâlbuki bu konuda ne kadar çok hadis var. Peygamberimiz (sav) bir defasında mezarlıkları ziyaret ettiğinde en çok kabir eziyeti görenlerin dedikodu yapanlar olduğunu söylemiştir. Suigarin de (İnsanlar arası sevgi ve muhabbeti bozmak) fikrimiz sayesinde anladığımız bir kavramdır. Hâlbuki o kadar da dini kitaplar okumuştuk. Şükürler olsun fikrimiz sayesinde güzel bir insan oluyoruz.
Annemiz: Hazreti Ömer’in neden "İslam'ın şerefi bize yeter" diye söylediğini şimdi daha iyi anlıyorum. Hz. Ömer Müslüman olmanın ayrıcalığını iliklerine kadar hissetmiş ki bu sözü söylemiş, nasıl söylemesin halimiz ortada… Beğenimsizlik yapmama gayreti içinde olan biz, insanların kalbini kırmamak için elinden geleni yapan biz, komşusunun zihnini karıştırmayıp elinden geldiğince anlayış gösterip her türlü yardımına koşan yine bizleriz. Evimizde dedikoduyu, insanı kınamayı men eden, konuşmalarında insanları birbirine yakınlaştırıcı konuşmalar yapan, hiç tanımadığı insanların yardımına koşan, penceresine gelen bir serçe ile bile bir bağının olduğunu gören ve ona göre iyilikler peşinde koşan bizleriz.
Anlayışta ve alttan almada yarışan, tevazuda Peygamberini (sav) kendine örnek alan bunun için kibirden kaçınan yine biz Müslümanlarız. Dışarıdaki insanlar hep ben mi iyi olacağım, hep ben mi yapacağım derken biz tüm yaptıklarımızı kalbi huzur için yaptığımızı biliyoruz. Şükürler olsun gel de deme “İslam'ın Şerefi yeter bize” diye.
İlmihal işlendiği, Kur'an okundu.
GÜNANA Ailesi
Ankara