İnsan odur ki; inancında sabit, kararında kılıç gibi keskin, sözünde mert, yüreğinde muhabbet, düşüncesinde açıklık, kafasında uyanıklık, gözünde takdir dolu olsun.
İnsan odur ki; kişisel, toplumsal, maddi ve manevi değerler nelerdir bilsin, tanısın. Birini diğerine karıştırmasın. Her gerekliyi yerinde yapsın.
İnsan odur ki; sevgiyle dolsun, içten içe coşsun, tüm engelleri aşsın. İnsan odur ki; ilmine, dinine, imanına, sevgisine, saygısına, vatanına, milletine değer versin.
İnsan odur ki; gerçeği, iyiyi, doğruyu, güzeli, yakışanı, faydalı olanı kabul etsin. İnsan odur ki; haysiyetine, şerefine, namusuna, iffetine, inancına, güvencine toz olsun kondurmasın.
İnsan odur ki; bir görüş, bir düşünüş, bir yargı, bir fikir, bir inanış sahibi olsun. İnsan odur ki; yanlışları doğrulasın, tembelleri çalışmaya sevk etsin, sıkıntıları huzura dönüştürsün.
İnsan odur ki; kendini sevdirsin, saydırsın, anlayış göstersin, maddi ve manevi yardımlarda bulunsun. İnsan odur ki; fiziksel, duyumsal ve ruhsal yapılarını işletip çalıştırsın. Bu yapılarını sıhhate kavuştursun.
İnsan odur ki; huzura, güzelliğe, inceliğe, sadeliğe, içtenliğe, yüceliğe koşsun. İnsan odur ki; aşklı, şevkli, itimatlı, değerli yaşasın. Ne kimseden incinsin, ne kimseyi incitsin.
İnsan odur ki; zorluk, güçlük, yenilgi, üzüntü, huzursuzluk diye bir şey tanımasın. Bütün bunları yensin.
İnsan olduk ki; kendi yönümüzü kendimiz tayin edelim. Değerliyi değersizden, sevimliyi sevimsizden, huzuru bunalımdan ayırt edelim. Yaratılışımıza uygun olanı seçip alalım.
İnsan olduk ki; kimiz, neyiz, bilelim bilinelim. İnsan olduk ki; vicdan özgürlüğüne ulaşıp, hür ve gür olarak daima boynu dik, alnı açık, yüzük ak yaşayalım.