“Türk'ün vazifesi, dünyada öncü ve örnekliktir.. ”
Duyurular

GÖNÜLLÜ OLARAK MECBUR OLMAK

 

 

İçinde bulunduğumuz şu hayat durmadan akan bir nehir gibi değil mi? Bu akışın sonu nereye varmalı? Bu hayat bizim olduğuna göre ona yön verecek olan da biz değil miyiz? Peki, ya şimdi bölünüp, parçalanıp çorak topraklarda mı buharlaşmalı, yoksa dağ, tepe demeyip doğduğumuz kaynağa varmak için bir deryaya mı ulaşmalı? İşte hayatımıza yön verecek olan kararımız ile içinde bulunduğumuz hayat suyunu bir kanala alıp özlediğimiz ummana taşıyacağız. Gündelik yaşayışımızda yaptıklarımız ve davranışlarımız ya bir karara bağlı olarak bilinçli ve anlamlı bir şekilde gerçekleşiyor ya da meçhul bir akışın anlamsızlığıyla ne olacağı belli olmuyor. Hayatımıza dönüp baktığımızda bu anlamsızlığın bizi mutlu etmediğini görüyoruz. İşte aradığımız mutluluğa ulaşabilmek için mutlu olacağımıza inandığımız yolda yürümeye kesin bir karar vermemiz gerekiyor.

 

Kararlı insanlara hep imrenilmiş ve onlar cazibe kaynağı olmuşlardır. Onları, tarihe gömülerek zamanla kaybolmaktan koruyan kesin kararları olmuştur. Her yönüyle bize örnek olan, Peygamber Efendimize (sav) ve Onun ashabına olan sevgi ve saygımızın sebebi, onların güvenilir insan olma yolundaki kesin kararları değil miydi? Efendimizin (sav) getirdiği yaşayış sistemini kabul etmek demek, can pahasına da olsa tüm dünyayı karşılarına alarak insanlık yolunda yürümeye karar vermek demekti.  İslam üzere yaşamaya karar verenler, beraberinde gelecek eza ve cefayı da göze alıyor ve hiç bir engel karşısında yılmıyorlardı. Asırlarca önce yaşanan bu tabloya bugün hâlâ hayranlıkla bakıyoruz.

 

Efendimizle (sav) gelen yaşayış sistemindeki tövbe lütfu da kararla gerçekleşen bir zuhurattır. Yüce Yaratıcının insana verdiği bu karar organı öylesine muazzam bir güçtür ki; insanı geçmişi de geleceği de değiştirmeye muktedir kılıyor. İnsan, kesin kararla yaptığı tövbe ile hem günahkârlıktan kurtuluyor, hem kararının halisaneliğine bağlı olarak geçmiş günahları bile sevaba sayılıyor. Hem de bu kesin kararla yürüdükçe gelecekte de günah işlemeyecektir.

 

Kararsız İnsana Güvenilmez

 

Kararsız insanın çizgisi olmadığından ne yapacağı belli olmaz. Verdiği kararı kesinleştirmediği için verdiği yeni bir kararla önceki kararını bozar. Kendi verdiği kararı kendisi çiğnediği için kendisine saygısı kalmaz ve sevgisi bozulur. İçten hissettiği, vicdan yumruğu altında ezilmekten kurtulamaz. Kararsız bir yaşayışla huzura ve mutluluğa ulaşmak mümkün değildir.

 

İnsan öylesi bir varlık ki engel tanımaz, hapsedilmez, zincire vurulmaz. Canından olsa bile istemediği inanmadığı yere götürülemez. İnsan, gövdesi olmadığı için gövdesine karşı alınacak hiçbir tedbir onu esir almaya yetmez. Kendi içinde öyle gizli derinlikleri vardır ki, kendisi kapılarını açmadıkça kimse ona ulaşamaz. Kendi iç dünyasında hiç bir elin ulaşamayacağı bir mahremiyeti vardır. Yaratıcısı onu öylesine yetkili yaratmıştır ki kendi rızası olmadan hiçbir etki ona tesirli olamaz. Onu bağlayan tek şey kendi kararıdır. Kendisi bir şeye kesin karar verdiğinde ise yine kendisi bozmadıkça kimse onun kararını bozamaz. O kendi iç dünyasının hükümdarıdır. Yetki kendisindedir. O, ne isterse o olur. Sonucuna katlanmakla beraber hiçbir şeye mecbur değildir. O sadece kendi kararıyla gönüllü olarak kendi kendini mecbur eder.

 

İnsan Karar Güdümünü Kullanmalı

 

İnsanın bitmez tükenmez ihtiraslarına, doymak bilmeyen arzularına sahiplik edebilmesi için, sahip olduğu karar güdümünü kullanması gerekiyor. Yaratan, kendi adına kâinata sahiplik için yarattığı insana kesin karar gibi bir gücü de beraberinde vermiştir. Karar, insanın sahiplik gücüdür. Bu icra organıyla tüm yönlerine sahiplik edebiliyor insan. Özümüzden gelen güçle kesin bir karar verip istediğimiz yaşayış düzenine ulaşmamız mümkün. Biz istedikten sonra aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Yeter ki nasıl yaşayacağımıza kesin bir karar verelim. Karar verirken, kararımız yolunda yürürken karşımıza çıkabilecek engelleri önceden etraflıca fark edip göze almamız gerekiyor. Ancak bu şekilde kararımızı bileyip keskinleştirebiliriz. Beklemediğimiz bir engel çıktığında karar yolunda yürümeye tereddüt etmeden devam edebiliriz.

 

Bizi hedefimize ulaştıracak olan kararımızın kesinliğidir. Kararın kesinliği ise elimizdeki mevcut imkânlarımızı karar yolunda seferber etmemizden belli olur. Karar verdikten sonra bu yoldaki en ufak gerekliyi yapacağız. Bu küçük adımlar bizi hedefimize taşıyacaktır. Aksi takdirde karar verip sadece sözüyle kalmak bizi yerimizde saymaktan öteye götürmeyecektir. Kesin kararımızın bize vereceği azim, gayret ve heyecanı sürekli diri tutmak için mutlaka harekete geçmeli ve elimizden geleni yapmalıyız. Efendimizin (sav) yaşayışı da bize yol göstermektedir. Davası yolunda kesin kararlı olan Efendimiz (sav) sadece dua etmekle kalmamış, kendisine inanan bir avuç insan ile ellerinden geleni yapmıştır. Tarih sayfaları, kesin karara sahip insanların zaferleriyle doludur.

 

Biz de Efendimizin (sav) ümmeti olarak insanlık şerefiyle dolmak yolunda kesin bir karar verip mevcut imkânımızla harekete geçelim ki, Rabbimiz bizi de muzaffer eylesin.

 

Kesin bir karar verip harekete geçmek dileğiyle...

 

 

MUSTAFA GÖKTAŞ

ORTAK EĞİTİM PLANI

GÜVENİLİR ÇOCUK

KÜTÜPHANE

  • Tanıdığım Yönleriyle A.K.D
    Tanıdığım Yönleriyle A.K.D