Salavat-ı Şerife çekerek, selamlaşarak ve Besmele ile başladık birlikteliğimize.Daha sonra çocuklarımız
bir hafta boyunca yaptıkları güzellikleri bizlerle paylaştılar.
İş içinde eğitim dendiğinde sadece yetişkinler akla geliyorsa geç kalınmış demektir. Zira iş içinde eğitim, ne kadar küçük yaşlarda kazanılırsa o kadar etkili ve yararlı olur. Bilindiği üzere bir değer veya beceri çocuk yaşlarda daha çabuk kazanılır. Peki çocuklara iş içinde eğitim uygulamalarını nasıl yapabiliriz?
" Annem yemek yapmıştı ama benim canım başka bir yemek istedi. Sonra babam önce hazır olan yemeğimizi bitirelim, yoksa israf olur dedi. Ben de peki deyip güzelce yemeğimi bitirdim..."
Gökçe yardımlaşmayla ilgili hikayeler anlattı bizlere. Bir tanesi şöyle idi;
Bir gün bir çocuk varmış, adı Ali imiş. Çok iyi kalpli olduğu için herkese yardım edermiş. Bir çocuk daha varmış ama o yardım etmezmiş pek. Sonra işleri yolunda gitmemiş. Niye böyle oluyor diye düşünmüş. O da iyilik yapıp yardım etmeye karar vermiş.
“Çocuk ben demeden yapmıyor…” Bizim çocuğa bir şeyi yaptırana kadar Allah canımı alıyor…” Bu ve benzeri ifadeler aileler tarafından sıklıkla dile getirilir. Şimdi düşünelim, çocuk sorumluluklarını yerine getirme konusunda neden zorlanıyor? Neden kendi başına sorumluluklarını yerine getirmiyor da aile bu kadar zorlanıyor?
Çocuk eğitimi bu yönüyle bir yap-boza benzer. Tüm parçalar yerli yerine monte edilmeden yap-boz tamamlanmaz. Çocuk eğitiminde de yapmak, yaptırmak, nasihat etmek, önemini duyurmak bir bütünün parçaları gibidir. Tabi burada bir hatırlatma yapmakta fayda var.